gusül


yürüdüm
en ufak adımlardan
en bebek ayaklarımla
bir kaşık suya muhtaçtım

yürüdüm
yastık gibi bir ezgi
dilimde
başımı koyup dinliyorum
başımı kaldırıyorum
yastıkta başımın izi
en bebek ayaklarımla
tepiniyorum

istemediğim sesleri duyuyorum
istemediğim

kim açtı bu şarkıyı?

en bebek zevklerimle
seviyorum

şahsım öldü,
ne birim var ne ikim
sayısız eksi sonsuzlukta
seviyorum

cebir bilginiz yeter mi beni anlamaya
bu sefer okuyun
dediğim
bir
hiç

eksi sonsuzlukta,
yeni doğmamış,
yeni ölmüş
hiçlik

yastığım mavi
beni erkek sanmışlar
hala bir pipim yok

özür dilerim anne.

en bebek yerlerimden seviştim.

kirpik sayınız yeter mi beni anlamaya
bu sefer
dinleyin
bilemediğim
koca bir dünya

sonsuzluğa bile kelime bahşettiniz

ben yeni öldüm
dokuz numara ayaklarımla
ayağıma camlar batıyor

bebek kendime acıdım.
ameliyatımı kendim yaptım
yanımda küçük bir çakı vardı

annemin hayatından bir yarık açtım
sakallı bir yastık elimi tuttu
ben kanıyordum

ten rengimi bile göremedim
merak ettim
bu sefer güzel miydim
kraliçe miydim
belki allahtım
belki zürafaydım
belki bi müziktim

görebilidiğim tek şey kandı

yanlış yazdığım kelimelerin altında beliren kırmızılar gibi değildi
bir önceki hayatımda
yine ölürken
ayak parmaklarımı koparırken fındık kıracağıyla
gördüğüm renktendi

kıpkırmızı.

kırmızı bir hayvandım
annemin içi rahattı
annemin dışı
dünya

istemediğim yüzleri görüyorum
gözümün önünde ısrarla bana bakıyorlar
ısrarla
elimden yastığımı istiyorlar

kanguruydum belki de
kırmızı bir kanguru.

cebimi yırtıyorlardı.

kimse çıkıp bana beni tanıtmadı
keşke söyleseydiniz
ne tür bi yaratık olduğumu

siz de bir bok bilmiyor gibisiniz

kendimle tanışacağım
bana bir kaşık su verin

gidin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çiçek kanıyor

rastlantı ve kaos 2006

yeni çaycımız harika usta