Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

kapalı çarşının pencereleri

kapalı çarşıdaki hediyelik ürünler gibi kafamın içi lambayım bazen sabun bazen küpe bazen yamalardan yapılmış bir çanta üstümde istanbul yazıyor üstümde istanbulun göğü yedi tepesi kapalı çarşısı insanı sahafı tozu dumanı üstümde derme çatma hanların bakır tozları gerçek sokak kedilerinin dil izleri  var. bazen iki üç çöpçü, sağolsun temizlemeye uğraşıyorlar yine benim bedenimden kopan iki üç çalı çırpıyla sokaklarımı caddelerimi kapı önlerimi temizlemeye uğraşıyorlar. değemedikleri bir göğüm kalıyor göğüm mavi bulutlu evsiz kapısız sokaksız cadı süpürgelerimle bile temizleyemediğim sokaklarıma bir de sen geliyorsun. hangi biri neyi düzeltmeye çalışsın ellerim, bileklerimle alnımı siliveriyorum. o beyazlıktan medet umuyorsun ama bitkin ürkek hüzünlü yağmur yağıyor içime surlarıma tünüyorsun pas kokusu bedenini sarıyor kuşların kanatlarına saklanıyorsun uçuyorlar, düşüyorsun. kapalı çarşıdaki kilimleri

toplu taşımada zencefilli ayaklar

Resim
boynum acıyor. yazılarım yine imlasız bak beş saattir aynı yerdeyim boynum acıyor saçma sapan bir eğimle yatıyorum uçkurunda ve çirkin metroda, tam da yer kalmadığını hissettiğim bir anda, üstüme geliyor biraz insanlar biraz sen biraz bilinçdışım hareketsiz kalıyorum oracıkta bilincim kapalı irademin olmadığı yerde suçu bilinçdışıma atarım hem bilirsin boynum acıyor metroda cama yapışmışken sırtım ve tutanacak herhangi bir boru yokken ki hiç striptiz yapasım yok düşmeden durabiliyorum beynim kafamda değil benim sırtımdan işliyorum düşününce sırtımı kaşıyorum sen sevince beni sırtımı öpüyorsun ah ne mantıklı iş bu. boynum bak hala acıyor tam ensemde bir ruhun el izi tam ensemde senin diş izlerin ve biraz mor ısırmışsın beni ah ne ölümcül iş bu. benim hiç striptiz yapasım yok metrodaki borulardan sıkıldım bir türlü elimin yetişemediği tutma şeylerinden sıkıldım madem düşeceğim dedim hazır da sırtım da bu işe dayanamıyorken oturdum