Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

yağmur

yağmurun ağzına kadar bastırdığı bir günden geriye ıslanan ayaklar hiç unutulmayan bir mantıcı ve görmek için yürünen istikamet, kalır kalacak yerin yok gibi. sen ne zaman yürümeye başlasan yaz günü kışa döner gibi yanında biri biri gibi. tanımını henüz bilmediğimiz biri, onu bizden önce görmüş. tanıyınca hatırladık bu mantıcıda bedavaya çay içecekmişiz soğuk bir parkta, soğuğa da pek aldırmadan, öyle hiçbir şeye aldırmadan aslında. öyle durup. mesela bugün ne yedim, hangi yoldan yürüdüm, kimi sevdim kimi sevmedim öyle insanca şeylerden konuşacakmışız asıl şeylerden kaçtığımızdan değil. her şey basitleşirken insan huzura eriyor. parkta  kararsız insanlar çoğaldığında evden kovulan bir kedi mutfağa daldığında valizinle beklemediğin binanın önüne kalbinle gittiğinde, birileri eksiliyor. bazı camların içi gözükür peki ya filmliyse yasak aldırma biliyorum saat dört gibi duvara konan çiçekler gölgesi tam başucunda kendisi yüreğimde. camdan bakıyorum