Kayıtlar

Kasım, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

yatak

Resim
nasıl bir insansa hayat, her gün kendine malzeme bulur dönerdi. en sevdiği parçaları gitmek istemediği yerlere giderken dinler                                                                                                    heba ederdi. sonra yıllar geçtiğinde, o parçayı tekrar dinlediğinde içine huzur değil hüzün çökerdi. ben de öyle yapıyorum sevgili okur sevgili aslında okumayan. sevgili, hiç aramayan arka fonda sen çalıyorsun ben dinliyorum her gün kendime, devam eden hayat gibi üzülecek bir şey buluyorum bilen bilir mi, bilmiyorum sahilde nasıl taşa uzanıp gökyüzünü izlediğimde yaşam dolduğumu dolduğumuzu. yaşayan bütün insanların, gökyüzü bazen ciğerime doluyor dediği anlarda, içine çektiği havanın öksürmesine sebebiyet vermesi gibi, tanımadığım biri bana burs vermek için yalvarırken bu şiirin dışında bir yerlerde telekızlık yapıyorum ya da "olur" derken farkında olmadan, , müzik değiştiği için ben de değişiyorum günde bilmem kaç saat

gülme

Resim
utanıyoruz başkasından, en son kendimizden. hatalarımızı görmüyoruz gösterenlerden utanıyoruz yemek yerken ana bacı söveni kınıyoruz bacıyı üzeni dövüyoruz sosyal medya kurbanı neslin artıklarından hayal bulan ikibinde doğmaya utanan çocuklarımız, kimyası pek iyi ama ingilizceden kalacak. suat'a benzetiyoruz suat; kendinden utanıyor. kızlar gülüyor, genelde gülerler. dışardadır ağlayanlar, eve giremezler. gülüyorlar, hep aynı ritimde. bir cinsel ibare bulunduran her ürüne gülüyorlar oysaki komik olan pencereden yürüyen karınca. burada kaç parmak var dediğinizde, dört cevabını aldığınız biziz meme dendiğinde, gülmeyen ve aklına kulak gelen, biziz ve ben de anlamadım insan organı neden komik bulunur. kızlar gülüyor sen uyuyamıyorsun sırtın, ağrıyor bana yazmaktan aşk işlerin, hep boktan. geçen gün diyor biri; seni tanımadan önce sana aşıktım sonra sevdim sonra çişim geldi nefrete alışıkken sevilmeye alışık olmayan ruhlarımız, yabancı

çamaşır tellerinin hikayesi.

Resim
dünyanın en boktan işleri bunlar siverekli diyor, ben nerden bileyim en iyisini sen bilirsin. haklıdır. yalnız benim hakkım yoktur kendimde nefes almak için çıktığım bu balkondan çamaşır tellerine takılarak atlıyorum her gece rüyamda gördüğüm gibi. atlıyorum, bir kelebek olsam dediğin gibi uçar giderdim anamın karnından öğrenmeden çıkmışım çamaşırlıklar uzun uzun ben de uzun çarpıştık kaybettim üç beş haplıya esir gittim düşmedim ama, kısa olma ihtimalim seni öldürdü. yüzünde fazladan kıl olan bir adam geldi o da beni öldürdü mutluydum, çünkü iradem hakkım olan hayatımı elimden almış. üzgünüm, çünkü hayatım ortak alanmış ve ben bazılarının salonunu yıkmışım banyoya girdim, su, temizlemedi. yağmur yağdı geri döndüm hala paslı gelirim dedin senden de medet ummadım başkası geldi biraz erken. sonra bir hap içtim bende doğmamış çocuklarımın anısına. bir dahaki doğacak siverekli. doğsun saçlarını okşayalım onu koruyalım kendimizi de.