kapalı çarşının pencereleri
kapalı çarşıdaki hediyelik ürünler gibi kafamın içi
lambayım bazen sabun
bazen küpe
bazen yamalardan yapılmış bir çanta
üstümde istanbul yazıyor
üstümde istanbulun göğü
yedi tepesi
kapalı çarşısı
insanı
sahafı
tozu
dumanı
üstümde derme çatma hanların bakır tozları
gerçek sokak kedilerinin dil izleri
var.
bazen iki üç çöpçü, sağolsun temizlemeye uğraşıyorlar
yine benim bedenimden kopan iki üç çalı çırpıyla
sokaklarımı
caddelerimi
kapı önlerimi
temizlemeye uğraşıyorlar.
değemedikleri bir göğüm kalıyor
göğüm mavi
bulutlu
evsiz
kapısız
sokaksız
cadı süpürgelerimle bile temizleyemediğim sokaklarıma bir de sen geliyorsun.
hangi biri neyi düzeltmeye çalışsın ellerim, bileklerimle alnımı siliveriyorum.
o beyazlıktan medet umuyorsun ama bitkin ürkek
hüzünlü
yağmur yağıyor içime
surlarıma tünüyorsun
pas kokusu bedenini sarıyor
kuşların kanatlarına saklanıyorsun
uçuyorlar,
düşüyorsun.
kapalı çarşıdaki kilimlerin desenleri kadar karışığım
yere serilmiş
bunlardan bir bok anlamayan sarışın bir adamın duvarını süslemek için çırpınıyorum
buz gibi duvara yar edecekler beni
kapalı çarşının sokaklarındaki hanlar kadar karışığım
üstünü açın çarşının
nefes almak istiyorum
Yorumlar
Yorum Gönder