stüdyo daire

denizin ortasında



 arada on yıl varmış
nasihatin duyulması ve alınması lazımmış

tek isteğim biraz da sevmekti bu parkeleri
dans edemedim, canım yandı
dediler kendini bırakırsan doğaçla
ama salınışın kuralları vardır

fizik, falan

kabul edemiyorum
konular değişiyor
içimde hep bir isyan

bir kağıdı beşe kıvırıp yapıştırıyorum tüm çirkinliklere
kendimi dişi sanıyorum
mitolojik bi canavar
öyle demişler.

üç artı bir evin, dört odası habersiz benden
banyoyla aram iyi bi
şimdi tırnaklarım da uzuyor
ben kendime yetiyorum
psikoloji olmaz öyle şey diyor

birilerine niye güvenmemişiz hiç
ya yalamışız en başta
ya ağzına sıçmışız çok yaklaşmasın diye

ben terk edilmedim hiç
terk eylemi, varmayı gerektirir
bana varılmadı hiç


yunan tapınakları sınırlarım
bir bomba patlar
düşman infilak eder sokaklarıma

ağzımdan giren bir boru yıkar içimi

sağ kalırım,
yaşamak var olmanın tek gerekçesi midir

sağ kalırım,
otuz sekiz numara kadar yer kaplarım zeminde
hacmimi tahmin edemedim
ne çok yer edinmişim
içime almaya çalıştıklarım
nüfuz ettiklerim,
kimisinin tecavüzü
ve suçlusu benim

herkes kadar ev aramışım kendime
şaşkınlar, kirayı paylaşmak istememişim
                herkes kanca takarken birine, usulca çıkarıp etime geçirmişim demirlerini
kan kaybı sonra vurur beyine
durmuşum

yüz yirmilik bir atın içime yaşamasını izliyorum
tepindikçe tepiniyor
avcumu açıyorum
kussun istiyorum terimden
gitmiyor

bir var ben de
                          ediyor zulüm
 
yaşamayayım diye para verenler
külçe altın içinde yüzüp yine de dilenenler
siz bu evin damısınız, 
varlığınız sığınak, 

                içinde üç günlük oksijen.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çiçek kanıyor

rastlantı ve kaos 2006

yeni çaycımız harika usta