menekşeye ağıt


farsça bir şarkı
kendini hatırlatmaya ihtiyaç duyan ulu

hazreti menekşe, elleri kapında
mohsen gibi sesi
sesi en çok beni dindiren gibi

bekliyor
nefreti beklemek
unutacaktı bu yüzden tahrik etti

sevecekti
bu yüzden intihar etti

hazreti menekşe,
esmer ve yittikçe büyüyen

inanmıyor
hala inanmıyor
beklediğini sanmıyor-
um

çünkü yittikçe büyüyen bir çiçeksin

elleri kapımda
çalmıyor
her akşam içiyor

sevip sevmediği
meçhul

sonra büyüyen kızı hesap sorar çiçekten
gözlerimi yeşil yapan senin aşkın
sesimi ince yapan-
ki muhtemelen incedir sesin
-
sensin
derdi

ama bilmezdi ki
sultanahmette hayvan yemek için yürürken sen
bir tesbih için ne kadar heyecanlanır
ne kadar hatırlarsın

çok,
bilseydi seni unutmadığını.
ama battal boy poşet ararken
miniklerin battalını bulduğunu

hazreti menekşe,
boy veriyorsun
sen boy verdikçe bitiyor saçların
belki beyazlamıştır artık

ama unutma ince bir sevişme sırasında gözyaşlarını
ama unut
ma
hayvanca bir kavga sonrası vicdanını

sana varlığı hatırlatan su'dur

yapma,


ey menekşe,
gözlerimden kayboluyorsun
sıfatın kayboluyor
benim gözlerim zaten başka bir şey göremiyor
ne uzağı
ne yakını
bir o'nu

söyle,
nasıl çiçek kokusu alır ellerim.


kapımda ellerin,
kapımda ellerim.
değmiyor birbirine

ben çiçekleri seven bir kadın değilim

evimden beş yüz kilometre uzakta
dağların arasında kırmızıya boyandım
altımda toprak
üstümde gök
ben kırmızı

ey menekşe, sen ne renksin
söyle

Mey bizde helâldir ama ey serv-i gülendâm 
Sen yoksan eğer demde bize mey de haramdır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çiçek kanıyor

rastlantı ve kaos 2006

yeni çaycımız harika usta