mari'ye telaşlarım-1



yapayalnız hissediyorum mari
yapayalnız
birinin yokluğu değil çektiğim
kendimsizliğim.

bulamadığım bir kendimim, bu öyle hüzün verici ki,
yolda yürürken 
asfalt uzuyor gidiyor ben yürüyorum mari
gidiyorum yolla birlikte
yol varmıyor benim kadar
benim kadar yarım

yapayalnız hissediyorum mari
insanlar değil aradığım
bir kendimim
kendimsizliğim

öyle yorucu bulamamak
sokak aralarında kendini

öyle bitkin
seni senden daha iyi tanıyan varmış gibi
köşedeki pastaneye soramıyorsun zana nerde diye

histerik bir kadın oldum mari
senden ayrı değilim
kendimi parçalara ayrılıp bölmüş ötekilere karışmış gibi
herkeste benden biraz

kimse ben değil
ben de kimse
ama nedense hep onlarla aynı çizgilere girmişim kurallarda

ama nedense mari
onlardan hiçbiri beni görememiş benim kadar
yalnız benden daha çok iddia etmiş
sen ya yollusun derler
ya yoldan çıkmış.
ne yolu görür bu sefiller
ne beni.

ben martıyım
ben ikiyüz mile ulaştığında kanatlarından akan başarı sevinciyim
ben her fitte kendinden geçen jonathan'ım
ben ilk başarısında mutlu olan o ipince oğlanım

ben tanrıyım 
tanrı ben

bu yüzdendir kendimi elimle koymuş gibi bulamayışım
gel mari
tutma elimden
elim mahremdir
dur yanımda 
unut zaten hayalim olduğunu sende

oyunlar böyle oynanmaz mıydı
bir şeyler masuscuktan

mesela bende seni seviyormuşum masuscuktan


ben de kendimi sevdim, ellerim saçlarıma yetiştiği sürece

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çiçek kanıyor

rastlantı ve kaos 2006

yeni çaycımız harika usta