parazitler
hıçkırık seslerine dönüyorum
küçük bir kız ağlıyor, başında türk halkı
panik atak tedavisine hazırlar.
o beni beklemiş,diyorum neyin var,
hiçbir şeyim
başındakiler perişan. başındakiler isveç devlet politikası
ben ortadoğuda bir bez bebeğim
başımı bir sola eğiyorum
eteğimi çekiştiriyor hislerinde zavallı,
omuzlarından asfalta çakıyorum
diyorum, cezaevi bebeklerinden utan
küçük kız duruyor, diyor cezaevi ne
öyle bir dünyada var ol ki sıçtığın pembe olsun
biz demir içiyoruz damardan
renklerle aramız pek yok
acısı olan mı acındırır, acısı olmayanı hor gören mi acındırır
teraziye bir kafa bir kol mu koyarız
nedir ölçtüğümüz, neyle
ben mektupları ölçerim, kaç mektup kaç farklı yoldan gitmiştir
gördüklerim ve hislerim arasında yıllardır aradığım: olması gereken
olduramadıklarım ve ittirdiklerim
vakumlu poşet geçirdiklerim ağzına,
özgürlüklerim ve sürekli gidişim
problemli kalışım
peçete yalvarırken taş buluşum
ve içinden ağlarken sırtı sıvazlananlar
biriktirip sakladığım elimle sevdiklerim
seni bir türlü hoş geldirmeyenler
tek tek törpülediklerim
kat kat vurulanlar
gözlerinin içini dinlediklerim
halının desenlerinde ne anlattıysam onu bulanlar
iyiliğime kötülük, kötülüğüme
kötülük, katanlar
pes edişim yok
müzikle yükseliyorum
bir gün muhakkak peşinizi bırakıyorum
transferin babası oluyorsun her birine
kimisine ana, kimisine homofobik baba, kimisine hiç varamayan bir bisiklet
omurgana kadar biniyorlar
duruyorsun öyle,
küçük bir kız ağlıyor, başında türk halkı
panik atak tedavisine hazırlar.
o beni beklemiş,diyorum neyin var,
hiçbir şeyim
başındakiler perişan. başındakiler isveç devlet politikası
ben ortadoğuda bir bez bebeğim
başımı bir sola eğiyorum
eteğimi çekiştiriyor hislerinde zavallı,
omuzlarından asfalta çakıyorum
diyorum, cezaevi bebeklerinden utan
küçük kız duruyor, diyor cezaevi ne
öyle bir dünyada var ol ki sıçtığın pembe olsun
biz demir içiyoruz damardan
renklerle aramız pek yok
acısı olan mı acındırır, acısı olmayanı hor gören mi acındırır
teraziye bir kafa bir kol mu koyarız
nedir ölçtüğümüz, neyle
ben mektupları ölçerim, kaç mektup kaç farklı yoldan gitmiştir
gördüklerim ve hislerim arasında yıllardır aradığım: olması gereken
olduramadıklarım ve ittirdiklerim
vakumlu poşet geçirdiklerim ağzına,
özgürlüklerim ve sürekli gidişim
problemli kalışım
peçete yalvarırken taş buluşum
ve içinden ağlarken sırtı sıvazlananlar
biriktirip sakladığım elimle sevdiklerim
seni bir türlü hoş geldirmeyenler
tek tek törpülediklerim
kat kat vurulanlar
gözlerinin içini dinlediklerim
halının desenlerinde ne anlattıysam onu bulanlar
iyiliğime kötülük, kötülüğüme
kötülük, katanlar
pes edişim yok
müzikle yükseliyorum
bir gün muhakkak peşinizi bırakıyorum
transferin babası oluyorsun her birine
kimisine ana, kimisine homofobik baba, kimisine hiç varamayan bir bisiklet
omurgana kadar biniyorlar
duruyorsun öyle,
dur öyle
Yorumlar
Yorum Gönder