dinle
ateşi izliyorsun
ve onun dansını
her gece yarattığın yeni rüyalar
kendine söyleyemediğin şeyler var,
işler ters gidiyor
peki bu şiir kime.
bunu bile söyleme.
sessiz, sakin
dalgalanmalar
feribot dalgası
ve onun içe göçmüş hali
battık sanıp ağlaman
ağlaman
utanıp elini yüzünle kapatıp
ağlaman,
geri çıktığında gün yüzüne
sevinçten,
ağlaman.
bir daha asla binmeyeceğim
hayır hayır
kadıköyde rıhtımda
seni yürütmeyen bir güç
bir gün yine vapura bindirecek
uçağa bindiğin zaman
yine yanındakilere telaşını hissettireceksin.
sonra mutlu mutlu bir yardım
bir trabzonluyla tanıştırır seni.
malatyalı bir teyze oğluna almak ister,
sen sevgiline giderken annenden habersiz.
bir kızın attığı mesaj sesi uykundan uyandırır
vapurdasındır
ve yanında bir ses
senin ayakların yere basar.
her şey mantıksız olsa da ayaklarım yere değmeli
zaten hep bundan korkuyorum
ergenken korkmamışsın
bütün boklara bulaşmışsın
barbin çok geç geçmiş eline
hıncını almışsın
hep aynı yerlere değiyorum
ben kendimden başka neye değeyim,
şundan bir ineyim, bir daha gelmeyeceğim
bindiğin sorunlar değişiyor
sen yine denize varıyorsun
korkma,
yabancılar, korktuğunda tanıdıklarından daha fazla yanında
işte bu bir dalga
ve sen altından geçmek istiyorsun
yapma
seni yükseltecek
seni uçuracak
yere düşeceksin geri,
ama korkma
haberli geliyor görüyorum
haber veriyor
biliyorum
bu en güzeli düşmenin
bu en güzeli,
tanıdık
daha önce tanıştık
bana arada uğruyor
sen hormonlarınla savaşan
sen kendinle oynayan
dengesizliği yine kendine,
sen
tanışmayan kendinle
sen
yine de oyunun kurallarını biliyorsun
yenilmiyorsun
dalga fantezin, seni vuruyor kıyıya
çürümüyorsun
omzunla dans et
ayakların sabit kalsın yine de
en sevdiğin şeyden vazgeçme
dans et
yine de sabit dur
saçlarını vur yüzüne
yüze vurulmaz
deniz tuzlu
bunu hiç anlama
artık birilerine şiir yazma
istesen de vazgeçme
acı eşiğin değişiyor
bir gün gerçekten biri dans edecek seninle
para vermeden
seninle dans edecek
o zaman kuralları unut
dalgayı unut
o zaman kendi ayaklarını unut
bir keresinde para verdiğin bir adam
ve seni uçuran adımlar
kırkından henüz dönmüş
arabası deriymiş
belinden tutmuş
bu bir taciz değil
kıvır
kıvır
kıvrıl
yalanların gibi
su da yüzen bir balık gibi
kelimeler gibi
paris gibi
kıvrıl
metrobüse gidemem
kendime varmanın en hızlı yolu
dinliyorum
müziği
kelimelerimi
bu en güzeli varışın
bu en güzeli hissin
Yorumlar
Yorum Gönder