insan eti

uzun zamandır yazmamışım
elimi kalem görmemiş
ayaklarımı çorap
görmemiş
 ben seni bir yerlerde
görmemiş

tatlı yedim geçmedi mesela
ne olduğunu anlayamadığım
bi baş ağrısı kasığımda
hüzünlü konuşmalar
yırtık çoraplarım
ne olduğunu anlayamadığım
yırtık
çoraplarım

içinden küçücük delikten girer buz gibi hava
orda sen vardın
iki gram yırtıklık
iki gram sevmeyiş

sevemeyiş
yırtık çorabın
deliklerini.

elin kalemde, bir düşünceler ilerler kaleminde
biraz hızlı yazarsın yetişirsin beynine
masa başında
birilerine yazarsın
kendin hariç herkese
seni
görememiş
herkese
saçma sapan sevemeyişler sıralarsın

ne olduğınu anlamadığın ayak üşümeleri eşlik eder sofralarına
ısrarla göremezsin
bakmak istemezsin
kör topal sikilmiş bir beyinle
kendin hariç herkese
yazarsın

sonra bi gün kendine ümit verir
bir kedi alırsın masa başına
ışığın olur onun burnu
basar basar yakarsın
sever sever sayarsın
yazarsın
ama ne bok şeyler yazarsın

hayaller
düşünceler
kırgınlıklar
yılgınlıklar
iki gram pirinç
iki gram su
pilavı sevdiğini yazarsın

işemenin rahatlığını
kendine ümit vermenin aptallığını yazarsın
iki gram yılgınlıkla
iki gram ümidi aynı satıra sokamazsın

sonra soyunur
gözlerin kapalı
ellerinle seçersin körpe bedenleri

iki gram bedenleri

boşver.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bir çiçek kanıyor

rastlantı ve kaos 2006

yeni çaycımız harika usta